18 Eylül 2010 Cumartesi

freedom! forever!

"Bu maskenin altındaki et ve kemiklerden oluşan yüz,benim benliğime ait."
"Bu maskenin altında etten fazlası var.Bu maskenin altında bir fikir var ve fikirler negatif subliminal mesajları geçirmez.!"
V

"Subliminal mesaj ve negatif subliminal mesaj:başka bir objenin içine gömülü olan bir işaret ya da mesajdır ve normal insan algısı limitlerinin altında kalmak o anda fark edilmemek üzere tasarlanmıştır.Subliminal mesajlar insanın bilinçli dikkati tarafından farkedilmezler ancak bu mesajlar insanın bilinçaltını etkiler.Subliminal teknikler reklamcılık ve propaganda alanlarında sıklıkla kullanılmaktadır.İnsan kulağı sadece belirli titreşim sıklığı aralıklarındaki sesleri duyabilir.Eğer siz bir müzik parçasını rahatça duyabiliyorsanız bu sizin duyabileceğiniz titreşim aralığında olduğunu gösterir.insan beyninin algısı ise,bundan daha düşük ya da daha yüksek frekansları algılayabilecek kapasitededir.Dikkat ediniz duyabilecek değil algılayabilecek diyoruz.Yani ,kulağımız ancak belirli bir titreşim aralığındaki sesleri duyabilir.Fakat beynimiz bu aralığındaki sesleri duyabilir.Fakat beynimiz bu aralığın çok ötesindeki sesleri algılar,hisseder.Aynıları görme algımız içinde geçerlidir."

Subliminal mesajlar olumlu yöndede kullanılabilinir.Bazı nlp uzmanları yada şifa yöntemleri bunu olumlu telkin amaçlı kullanırlar.Bu kişinin kendini sevmesi için yada motivasyonunu arttırmak için olabilir.Ancak tamamen tersi yönde olumsuz anlamdada kullanılabilinir.Bu nedenle sublimal mesajları değil olumsuz anlamında negatif subliminal mesajları eleştirdiğimi belirtmek isterim.

"1900'lü yıllara uzanan bir geçmişi var bu tür çalışmaların.Psikolog ve psikanalistlerin insanla ilgili uyguladıkları,gözlemledikleri ve deneylerle ortaya koydukları bilgi ve bulgulardan yola çıkarak "insanı nasıl etkileyebiliriz" sorusuna cevap aradılar.İlk başta ticari hedefler ve büyük şirketlerin mallarını halka pazarlamanın bir yolu olarak gördüler bu şuur_altı teknikleri.Daha sonra ise bu tktiği öğrenen her kişi ve her yapımcı kendi niyet,inanç ve ideolojisine göre vermek istediği mesajları bu yolla insanlara zerk etmeye başladılar.

İşte buradan hareketle şuur_altı hedef olarak mesaj göndermeyi hedefleyen ve adına "subliminal mesajlar"(şuur_altı telkinler) denilen bu tür reklamlar ilk kez 1950 'li yıllarda amerikada ortaya çıktı.James Vicary adlı reklamcılık uzmanı,sinema salonlarında yaptığı bir deney sonucu patlamış mısır ve kola satışlarının arttığını iddia etti.Bu deneyde film perdede oynarken,saliselik görüntüler halinde gözle görülmeyen gizli kareler ve gizli mesajlarda:"patlamış mısır ye" ve "kola iç" sloganları çıkıyordu.Seyirci bu sloganları şuurla algılayamadığı halde ,şuuraltına hitap eden bu sloganlar neticesinde kola satışlarında yüzde 18.1,patlamış mısır satışlarının ise 57.7 lik arttığı görüldü.

İşte o gün bugündür ygulanan 25.kareler sadece bir insanı ya da bir topluluğu değil;bütün insanlığı tehdit edegelmektedir.

Bu adamlar zaten açıktan açığa bu işi yapıyorlar.Filmlerle ,reklamlarla her tür mesajı veriyorlar.buna rağmen neden böyle bir gizli kare tekiniği uyguluyorlar."

aslında şimdide ifşa olduğu halde hala açıktan açığa uygulanıyor bu teknik

"cevabu basit;çünkü gördüğümüz zaman bu kadar etkili olmuyor.Çünkü kişi,şuurlu bir tercih ile gördüklerini veya duyduklarını ya red ediyor ya da kabul ediyor.

Fakat bu ,öyle birşeyki insan onu görmüyor,duymuyor ve hissedmiyor,yani böyle bir şeyi kabul veya reddetme imkanımız var mı???elbette hayır...

İşte 25.karenin ve sübliminal reklamların temel mantığı budur.Hedefteki kitlenin şuurlu tercih hakkını gaspederek,onları gizlice zehirlemek!

Peki nedir bu 25.kare?

Gördüğümüz bir anlık görüntü:655 satır ve frame/çerçeve denilen 24 küçük kareden oluşur.

Sinema şeridinde,saat,dakika,saniye olarak bir diziliş vardır.

25.karenin temel mantığı da, mesajı şuur_altına göndermek olduğu için,artık dünya sinema sanayiinde bu tekniği kullanmayan yok gibidir.Yani sizler evlerinizde rahat koltuklarınızda oturup herhangi bir dizi/film ya da belgeseli,çizgi filmi izlerken aynı zamanda 25.karelerle şuur_altımıza gönderilen mesajlara/telkinlere/saldırılara maruz kalabiliyorsunuz.

Göz bunları görmüyor ama saniyenin 3 binde biri gibi bir zaman aralığında bu görüntü şuur_altına ulaşıyor,arada depolanıyor.Bu gizli mesajlar sayesinde,o reklamı,diziyi,filmi ya da herhangi bir resmi hazırlayan medya,kişi,yapımcı kendi niyetine göre mesajını şuur_altına göndermiş oluyor.

Şuur_altımız,zihin telkin yoluyla ikna olunmaya müsaittir."

o nedenle bana bir şey olmaz demeyin.Beyninizi iğdiş etmelerine izin vermeyin!!!!!

Hatırla hatırla

Patlamayı,ihaneti ve komployu

Bu ihaneti unutmak için hiçbir sebep göremiyorum

V

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder