2 Nisan 2011 Cumartesi

"Kadın her zaman oradadır , başka bir deyişle belki köpekbalığı kadar büyük bir tehdittir."

Steven Spielberg’in yönettiği Jaws da (1975) geleneksel kurum ve değerlerdeki gevşeme ve geleneksel otoritelerin başarsısızlığı sonucunda içsel olarak zayıflamış bir toplumu resmeder. Toplumu çökerten ve bütünlüğünü tehlikeye atan bu hayati zayıflıklar, tamamen dışarıdan geliyormuş gibi görünen bir belaya yansıtılır. Felaket filmleri gibi Jaws da ekonomik çöküntüyle, geleneksel liderliğin başarısızlığıyla ve tehlikeye düşen cemaat bütünlüğünün nasıl onarılıp yerine konacağıyla uğraşır. Kasaba ahalisinden birkaç kişinin bir köpek balığına yem olmasından sonra, kasabanın şerifi Brody, bir denizci ve bilim adamıyla birlikte köpekbalığının peşine düşer ve neticede köpekbalığını öldürür. Filmin asıl kötü adamlarının kasabanın paraya güvenlikten fazla önem veren ekonomik seçkinleri olmasına karşın, filmin temasal olarak etrafında dolandığı kriz , cinsellikle, erkeklikle ve liderlikle ilgilidir. Fallus çağrışımlı köpekbalığının ( ve filmin bu algıyı destekleyecek şekilde hazırlanmış posterinin) cinsel boyutuna eleştirmenlerce parmak basılmıştır. Ancak köpekbalığı erkek cinselliğinden çok, erkek cinsinin üzerine düşen cemaat bütünlüğünün nasıl onarılıp yerine konulacağıyla uğraşır. Kasaba ahalisinden birkaç kişinin köpekbalığına yem olmasından sonra, kasabanın şerifi Brody bir denizci ve bir bilim adamıyla birlikte köpekbalığının peşine düşer ve köpekbalığını öldürür. Filmin asıl kötü adamlarının kasabanın paraya güvenlikten fazla önem veren ekonomik seçkinleri olmasına karşın, filmin temasal olarak etrafında dolandığı kriz, cinsellikle, erkeklikle ve liderlikle ilgilidir. Fallus çağrışımlı köpekbalığının ( ve filmin bu algıyı besleyecek şekilde tasarlanmış posterinin) cinsel boyutuna eleştirmenlerce parmak basılmıştır. Ancak köpekbalığı erkek cinselliğinden çok erkek cinsinin üzerine düşen babaerkil liderlik görevini getirmemesi halinde ne belalarla karşılaşabileceğinin bir göstergesidir. Bu senaryodaki ana karakter Brody’dir. Başlangıçta beceriksiz bürokratik ve zayıf görünür. Kasabanın ticari seçkinlerinin ön ayak olduğu hasıraltı etme operasyonuna teslim olur. Lider olarak zayıflığı , karısı ve kadın cinselliğiyle bağları aracılığıyla pekiştirilir. Filmin bir noktasında , karısının onun dikkatini dağıtıp görevlerini ihmal etmesine neden olan bir baştan çıkarma çabası, çocuğunun tehlikeye maruz kalmasıyla sonuçlanır. Bir başka sahnede karısının yakınlaşma girişimi bir çocuğun ölümüyle sonuçlanan köpekbalığı saldırısın hemen öncesinde gerçekleşir. Ekonomik ahlak düşkünlüğünün liderliği çöküntüye uğratması gibi aşırı bağımsız kadın cinselliği de erkeğin kamusal eylem ve sorumluklarına sekte vurmaktadır. Gerçekten de köpek balığının ilk kurbanı, birlikte çıplak denize girmek için yanındaki erkeğin aklını çelmiş bir genç kızdır. Kız soyunarak okyanusa doğru koşarken, toplumun kural ve sınırlamalarını anıştıran sınır çitlerini aşıp gider. Bozgunculuk düzeyindeki bu bağımsızlaşmış cinsellik sonuçta layıkınca ödüllendirilir.
Brody’nin ailesi karşımıza ilk kez çıktığında sınır çiti metaforu yinelenir, ama bukez karısı ve çocuğunu koruyan bir kafes tel olarak belirir. Burada kafes teller eril himayeyi veaile birimi içinde cinsel kontrolü imler. Bu teller adeta (Brody bir polis olduğuna göre, gerçek anlamda) babanın kanununu, aileyi sınır çitlerinin gerisinde yatan tehlikeden koruyan şeyi çağrıştırır. Bağımsız kadın cinselliği cemaat için bir tehlike yaratır gibi görünmekte, bu tehlike başarısız liderlik yüzünden daha da büyümektedir. Çözüm, erkek liderliğini yerine koymak ve eril toplumsallaşma ve erişkinliğe geçiş törenlerine öncelik vererek kadın cinselliğini reddetmektedir. Nitekim bu üçadamın köpek balığının peşine düşmek üzere hazırlandıkları sahnede, arka planda diğer iki adam gürültülü bir telaş içinde sağa sola seğirtirken Brody ve karısı, mahremiyeti ifadeden ön plan bir yakın çekimle görüntülenir. Avın eril kamusal dünyası ile dişil evcil dünya arasına çekilen sınır açıkça ortadadır. Daha sonra erkekler köpekbalığı yaralarını karşılaştıracak, Brody’de pantolonunun içine bakacak, fakat böyle bir yara bulamayacaktır. Eriştirme töreni, Brody’nin bir zayıflık anında karısını aramaya çalıştığı sırada yaşlı denizci Quint’in verici kordonunu, yani Brody’idişiliğe bağlayan göbek bağını kesmesiyle tamamlanır. Babaerkil aile reisinin yeniden doğuşu ancak bundan sonra gerçekleşecektir.
Bağımsız kadın cinselliğinin tehditkar dünyasından kurtuluş çaresi salt erkekçi gruplaşmada yatar. Erkekler arası dayanışma, hem biçimsel düzlemde hem de olay akışıyla ve tematik düzenlenmeyle yürürlülüğe konur. Anlamlı erkeklerden biri tek başına sessizce yürüyüp giderken (Brody öfkeli bir anneden tokat yediğinde, Quint kasaba toplantısından yenik ayrıldığında) diğer bir önemli erkek uzunca bir süre arkasından bakar. Kameranın bu bakışın konumunu benimsemesiyle, izleyici her seferinde reddedilmiş erkeğe yakınlık duyup özdeşleşme geliştirecek şekilde konumlanır. Bu yöntem çekimin görece uzunluğu ve çerçevede ona tahsis edilen merkezi konum sayesinde hem yalnız erkeğin önemini vurgular, hem de bu görüntüye takılıp kalan kameranın işaret ettiği üzere, diğer erkeğin duyduğu hayranlık yoluyla oluşan erkekler arası bağlanmayı ifade eder.
Toplulukların erkek liderlerce yönetilmesi gereği toplulukla babaerkil aile arasında koşutluk kurarak meşrulaştırılır, tıpkı babaerkil aile modelinin de kamusal düzenin aristokratik geleneğinden türemiş olması gibi. Köpekbalığı topluluğa ve aileye ikili bir tehdit saldığı için bu iki toplumsal modelin çaprazlanışı Jaws’da kendisini özellikle belli eder. Jaws’daki babaerkil iktidar, açıktır ki, ancak kadını dışladığı ya da ikinci plana ittiği ölçüde anlamlıdır. Kadın her zaman oradadır , başka bir deyişle belki köpekbalığı kadar büyük bir tehdittir.




Politik Kamera Michael Ryan and Douglas Kellner

1 yorum: